Kendinizi Affedin
AFFEDİN KENDİNİZİ!
Çoğunluğun otomatik cevabı “o kadar kolay mı” oluyor. Evet, sorunun zorluğu buradan kaynaklanıyor. O kadar kolay değil elbette, hatta zor sayılabilir. Çünkü yıllarca, çok uzun yıllarca hem etrafınızca suçlanmış, hem kendinizi suçlamışsanız ve bir şekilde suçlu olduğunuza inanıyorsanız bunu değiştirmek hiç de kolay değil.
Ama yapılan araştırmalar ve deneysel çalışmalar gösteriyor ki affetmek insanı gerçekten daha özgür ve mutlu yapıyor. Affetmeyenlerde ise karşıya ve kendine öfke arttığından, başta kalp damar sorunları başta olmak üzere bir çok bedensel hastalık ortaya çıkabiliyor.
Affetmeye başlamadığınız müddetçe bu sorunların yaşanması ve yaşam kalitenizin düşmesi muhtemel. Burada seçim yapmak da size kalıyor. Hiçbir zaman değişmeyip kendinizi ve çevrenizi sonsuza kadar suçlamak mı, zor da olsa başlamaya karar verip belki birkaç gün, belki birkaç ay ya da en fazla bir iki yıl içinde kendi ile barışık, kendini olduğu gibi kabul eden ve değerli hisseden biri olmak mı?
Bunu hem denemiş hem de uzun yıllar birçok kişiyle paylaşmış biri olarak söylüyorum ki aslında zor olan bizim zor zannettiğimiz inancı kırmak.
Büyürken yanlış yönlendirme ya da şartlanmalardan yaptığımız yanlışlara ya da içinde bulunduğumuz duruma değil de bizim “benliğimize” yönlendirilen her eleştiri bir yara olup kalır.
Bir vazoyu kırdığımızda “ sen çok kötü bir çocuksun”, ya da bir ödevi eksik yaptığımızda “sen çok tembelsin” cümleleri her gün defalarca tekrarlandığı için bir yanlış yaptığımızda “ben çok kötü biriyim” demek ve buna inanmak özellikle bir çocuksanız çok kolay. Bunun altında ise her zaman “eğer” ler ve zorunluluklar yatar.
Tam da bu noktada önce kendimiz ile iletişimimizi düzeltmemiz gerekiyor.
“Bir hata yaptım, niyetim iyi ama yanlış yaptım, düzeltebilirim, düzeltemesem bile bir sonrakine aynı hatayı yapmamak için gayret edebilirim” aşamasına gelmeniz için bugünden başlamanız lazım.
Evet bu sadece başlangıç!
- Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek için önde kendinizi tanıyın. Ben kimin diyerek genelden başlayarak, kendinizde sevdiğiniz ve hoşlanmadığınız fiziksel ya da kişisel özellikleri yazmaya başlayın. ( yazarken aktif kullanmadığınız diğer elinizi kullanmak bu süreci çok daha etkili kılacaktır)
- Sevmediğiniz yönlerin sizde bıraktığı duyguyu tanımlayın. (Örneğin öfkelenmeyi sevmiyorum çünkü bu etrafındaki insanları uzaklaştırıyor ve bana yalnız olduğumu hissettiriyor)
- Sevmediğiniz yönlerinizi değiştirmek için nelere ihtiyacınız var bunları belirleyin
- Kendinizi kimseyle kıyaslamayın. Sadece kendiniz olduğunuz için kendinize değer verin.
- Zorlukları aşan hayat hikâyeleri okuyun ya da gerçek yaşamdan alınmış filmler izleyin. Bunu en az 2 ay boyunca düzenli yaparsanız emin olun bir şeyler değişmeye başlayacaktır.
- Tanımadığınız birilerine iyilik yapın. Kendinize yardımın en güzel yolu bu. Kimsenin bilmesine gerek yok, içinizdeki şükür duygusu iyileşmenize yardım edecektir.