You are currently viewing Neden Mutsuz Olacağımızı Bildiğimiz İlişkilere Başlarız?

Neden Mutsuz Olacağımızı Bildiğimiz İlişkilere Başlarız?

Hayatınıza giren kişileri düşünün? Sizce bu kişiler arasında ne gibi benzerlikler vardı? Mesela hepsi size güvensizlik mi verdi? Veya değersiz mi hissettirdi? Ya da sizi eleştirdi mi? Bu liste giderek uzatılabilir. Eğer ilişkilerinizde böyle ortaklaşan bir örüntü tespit ettiyseniz şema kimyası yaşamış veya yaşıyor olabilirsiniz.

Şema Nedir? Şema Kimyası Nedir?

Şemalar kişinin kendisiyle veya çevresiyle ilgili, çocukluk ve ergenlik döneminde oluşmaya başlayan, gelişimini yaşam boyu sürdüren duygu, düşünce ve davranışlardan meydana gelen, tekrarlayan yapılardır. Çocukluk döneminde temel duygusal ihtiyaçların karşılanmaması sonucunda oluşurlar. Terk edilme, güvensizlik, duygusal yoksunluk, haklılık, yüksek standartlar, boyun eğme, kendini feda, kusurluluk, cezalandırıcılık, bağımlılık, sosyal izolasyon, başarısızlık, karamsarlık, hastalıklar karşısında dayanıksızlık, iç içe geçme, yetersiz özdenetim, haklılık ve duyguları bastırma olmak üzere 18 adet uyum bozucu şema bulunmaktadır. Bunlardan birine veya birkaçına sahip olabilirsiniz. Şemaları daha iyi anlamak için onları yaşama bakarken taktığımız bir gözlük gibi betimlemek yerinde olacaktır. Örneğin gözlüğümüz insanların bizi terk edeceklerine dair bir kaygı ile tasarlanmışsa bu terk edilme şemasına sahibiz demektir. Bu şemanın bizde oluşturduğu duygu ve tutumla bizi terk edecek insanları hayatımıza alıyorsak…Evet. Doğru tahmin ettiniz. Bir şema kimyası yaşıyoruz demektir. Peki bu bizi olumsuz etkileyen terk edilme hissinden kurtaracak birini almak varken, neden bizi bu hissin içine iyiden iyiye sürükleyen kişilere karşı çekim hissediyoruz?

Cevabı basit. Şemalar kendini sürdürmeye çalışan yapılardır ve beyin, alışkın olduğunu seçmeye eğilimlidir. Çocukluğunuzdan beri kurduğunuz ilişkilerinizde terk edilme korkusu yaşadıysanız, aldığınız sevgi belli koşullara bağlanıp bu koşullar gerçekleşmediğinde sevgi verilmediyse bir terk edilme şeması geliştirmiş olabilir ve romantik ilişkinizde de bu tanıdık olduğunuz olumsuz hisleri sürdürebilirsiniz.

İlişkimde Şema Kimyası Olduğunu Nasıl Anlarım ?

Her romantik ilişki hem aşkla hem de anlaşmazlıklarla bezenmiştir. Ancak bu tartışmaların nasıl başladığı, devam ettiği, tartışma anında iki tarafın birbirine hissettirdikleri ve nihayetinde tartışmanın nasıl son bulduğu çok önemlidir. Eğer ilişkinizde bir şema kimyası yaşıyorsanız özellikle kriz anlarında hep aynı olumsuz duyguda kendinizi bulur ve bu duyguyu bir türlü aşamazsınız. Çünkü partnerinizin sahip olduğu şema ile sizin sahip olduğunuz şema birbirini sürdürme eğilimindedir. İkiniz de birbirinize yardımcı olamazsınız. Daha net anlatmak gerekirse şöyle bir örnek verilebilir. Örneğin yoğun bir tartışma yaşıyorsunuz. İkiniz de birbirinizi yaralayacak cümleler kuruyorsunuz. Ve tartışma ilerledikçe sizin içinizde “partnerinizin sizi terk edeceğine dair duygu ve düşünceler” belirmeye başladı. Yani terk edilme şemanız tetiklendi. Partnerinizin ise duyguları bastırma şeması aktive oldu ve o an sizin içinde bulunduğunuz olumsuz duguyu, kaygıyı göremiyor. Siz bu durumda giderek kendinizi daha da yalnız terk edilmiş hissediyorsunuz. Ama en önemlisi ikiniz de bu durumun farkında değilsiniz veya bu hislerinizi birbirinizle paylaştığınız halde tekrar tekrar bunu yaşıyorsunuz. İşte bu ve bunun gibi değişmeyen sorunlu örüntüler ilişkinizde şema kimyası olabileceğine işarettir.

Bir diğer ipucu da ikinizin de bazı konulara karşı aşırı duyarlılık ve hassasiyet geliştirmeniz sonucu ilişkinizde gerçekçi olmayan düşüncelere bürünerek anlaşmazlık yaşamanızdır. Bu hassasiyetlerinizin sebebi aslında sahip olduğunuz şemalar olabilir. Küçük sorunlar, büyük anlaşmazlıklara dönüşür. Örneğin partnerinizin tartışma esnasında sakinleşmek için uzaklaşma isteğini sahip olduğunuz şemaya bağlı (terk edilme) geliştirdiğiniz hassasiyetten dolayı terk etme olarak algılarsınız.

Şema Kimyasını Nasıl Aşarım ?

Öncelikle kendi hassasiyetlerinizi ve isteklerinizi belirlemek ve bu konularda kendinize şefkatli davranmakla başlayabilirsiniz. Çünkü kendinize göstermediğiniz anlayışı partnerinizden beklemek pek de gerçekçi bir çözüm olmayacaktır. İlaveten kendinize anlayış göstermeye başladığınızda bunu karşı taraftan beklemek daha kolay olacaktır sizin için. Kendinizde çözemediğiniz bazı duygular, zorlanmalar varsa ve bunları yukarıda belirttiğim öz-şefkatle çözmekte zorlanıyorsanız  profesyonel bir terapi desteği almak da hem size hem de ilişkinize çok çok önemli katkılar sağlayacaktır.

İkinci adım olarak ise partnerinize karşı bir empati geliştirmeye çalışabilirsiniz. Bunun yazıldığı kadar kolay olmadığının farkındayım ama başaramasanız da buna dair çabanız bile ilişkinize mutlaka olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Ancak diyelim ki tüm bunları denediniz yine de başarılı olamadınız. Partneriniz kendinizce attığınız olumlu adımları görmüyor veya ilişkinizde hala aynı sorunlar gündem oluyor. Bu aslında ilişkinize bir can suyu vermenin vaktinin geldiğini gösteriyor olabilir. Bunun için de önerilebilecek en sağlıklı yol bir çift terapisi desteği almaktır.